Kayıtlar

Temmuz, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hastalık

Kalıplaştırılmış cümlelerin içine sıkıştırılmış beyinlerden algılanması beklenilen onca şeye, hiç sorgulamadan inanan insanlara karşı, dar bir pencereden hayatı gözlemeyi red ediyorum. Dışarıda hayat belki devam ediyor, belki de duruyor. Peki, bu yaşanılan, inanılan kimin hayatı? Kim koydu bu sınırları? Ve neden toplumdan farklı olduğu için yargılanır insan? Herkes gülerken içinde bulunduğu ortamı aldırmayıp, komik bulmadığı için sakin duranda mıdır suç, beyinlerine bastırıla bastırıla "çoğunlukla uyumlu olmak" kavramlarından oluşturulmuş anlamsız sıfatlarla büyütülenlerden mi kaynaklanır? Kaynak, ulaşılmak istenilen fikri engeller. İnsan kendini uyum makinesine çevirir. Bir gelenek haline gelen uyum hastalığı , salgına benzer. Toplum, farklı olanı dışlayarak, eleştirir. Kendi kalemindeki mürekkebin çoktan bittiğinden habersiz.

x

öylesine çok kırılmıştı ki kadın, artık adamın susuşları bile canını acıtmıyordu. ağlamak istiyordu ama ağlayamıyordu. çektiği acılar, üstlendiği yükler sayesinde uyuşmuştu kadın.